Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
2 - Önceleri arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra ayrı bir biçim halinde gelişmiştir.
3 - Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında değişir. Daha fazla beyitten olaşan gazellere müyezzel ya da mutavvel gazel denilir.
4 - Gazelin ilk beyti "matla", son beyti ise "makta" adını alır.
5 - Matla beytinin dizeleri kendi aralarında uyaklıdır (musarra). Sonraki beyitlerin ilk dizeleri serbest ikinci dizeleri ilk beyitle uyaklı olur.
6 - Birden fazla mussarra beytin bulunduğu gazel "zü'l-metali", her beyti musarra olan gazel ise "müselsel" gazel adıyla bilinir.
7 - İlk beyitten sonraki beyte "hüsn-i matla" (ilk beyitten güzel olması gerekir).
8 - Son beyitten öncekine "hüsn-i makta" (son beyitten güzel olmalı gerekir).
9 - Gazelin en güzel beyti ise "beytü'l-gazel" ya da "şah beyit" adıyla anılır. Bunun yeri ya da sırası önemli değildir.
10 - Bazı gazellerin matlasını oluşturan dizelerden birinci ya da ikincisinin matlasının ikinci dizesi olarak yenilenmesine "redd'i-matla" denir.
11 - Şair mahlasını (şairin takma adı, ya da tanındığı ad) maktada ya da "hüsn-i" maktada söyler. bu durumda beyit ikinci bir adla "mahlas beyti" ya da "mahlashane" olarak anılır.
12 - Şairin mahlasını tevriyeli kullanmasına "hüsn-i tahallüs" de dize ortalarında uyak bulunan gazele musammat, sonu getirilmemiş ya da beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de "natamam" gazel denir.
13 - Başka şairlerin birkaç dize ekleyerek bend biçimine dönüştürdüğü gazellere "tahmis", "terbi" adı verilir.
14 - Bütün beyitlerinde aynı düşüncenin ele alındığı gazeller "yekahenk gazel" denir.
15 - Her beyti öncekinden ustalıklı biçimde söylenmiş gazeller de "yekavaz gazel" olarak adlandırılır.
16 - Gazeller konularına göre de çeşitli isimlerle tanımlanır. Aşka ilişkin acı, mutluluk gibi içli duyguların dile getirildiği gazeller "aşıkane", içki, yaşama boş verme, yaşamdan zevk alma gibi konularda yazılanlara "rindane" denir. Aşıkane gazellere en iyi örnek fuzûlî’nin gazelleri, rindane gazellere en iyi örnek ise bâkî’nin gazelleridir.
17 - Kadınları ve ten zevklerini konu edinen gazeller ise, örneğin nedîm’in gazelleri, "şuhane"denir.
18 - Öğretici nitelikli gazellere, örneğin nâbî’nin gazelleri, "hakimane gazel" denir.
19 - Gazeller eskiden bestelenerek okunurdu. Özelikle bestelenmek için yazılmış gazeller de vardır.
20 - Gazelleri makamla okuyan kişilere "gazelhan", gazel yazan usta şairlere ise "gazelsera" adı verilir.
21 - Gazel, türk müziğinde ise şiirin bir hanende tarafından doğaçtan seslendirilmesidir. Sesle taksim olarak da bilinir.
22- İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Gazelin kafiye düzeni (örgüsü) şöyledir; aa, ba, ca, da, ea, fa
23- Gazelin ilk beytine matla(doğuş yeri) denir.
24- Gazelin son beytine makta (bitiş, kesiliş yeri) denir.
25- Şairin isminin geçtiği beyte taç beyit denir.
26- Gazelin en güzel beytine beytü’l-gazel denir. Bu beyte Şah beyit de denir.
27- Gazelde genelde anlam bütünlüğü aranmaz, anlam beyitte tamamlanır.
28- Bir gazelin bütününde aynı konu işleniyorsa, böyle gazellere yek-ahenk gazel denir.
29- Bütün bir şiirin aynı söyleyiş güzelliğine sahip olduğu gazellere yek-âvâz gazel denir.
30- Divan edebiyatı şairleri bütün maharetlerini gazelde ortaya koyarlar. Büyük şair olmanın en büyük ölçütü gazellerdir.
31- Gazelde konu aşk, şarap, güzellik ve aşkın ıstırabıdır.
32- Bazı gazellerin matladan sonra gelen beyitlerinde mısralar ortalarından bölünebilir. Bu durumda gazele iç kafiye hakimdir. Böyle gazellere musammat gazel denir.
33- Aruz vezniyle yazılır.
34- Fuzûlî, Bâkî, Nedim, Şeyh Galip, Taşlıcalı Yahya Bey vb. gazelin önemli isimleridir.
35- Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir. ama genelde bu sayı 5, 7, 9 beyittir.
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan
Niçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı
Gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı
Şeb-î hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım
Uyârır halkı efgaanım karâ bahtım uyanmaz mı
Gül’î ruhsârına karşû gözümden kanlu âkar sû
Habîbım fasl-ı güldür bû akar sûlar bulanmaz mı
Değildim ben sanâ mâil sen etdin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gaafil senî görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bû ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Fuzuli
Gazel
Ne tende cân ile sensiz ümîd-i sıhhât olur
Ne cân bedende gâm-ı firkatûnle rahat olur
( Vücudumda sensiz ne can vesağlık umudu olur. Ne de can bedenimde ayrılığın gamıyla rahat yüzü görür.)
Ne çâre var ki firâkunla eglenem bir dem
Ne tâli’üm meded eyler visâle fırsat olur
( Ne senin ayrılığın yüzünden bir an oturup kalmanın çaresi var ne de talihim yardım eder de sana kavuşma fırsatı bulabilirim.)
Ne şeb ki kûyuna yüz sürmesem o şeb ölürüm
Ne gün ki kâmetüni görmesem kıyâmet olur
(Hangi gece bulunduğun yerlere yüzümü sürmesem o gece ölürüm. Hangi günde selvi boyunu görmesem benim için kıyamet olur.)
Dil ise gitdi kesülmez hevâ-yı aşkundan
Nasîhat eyledüğümce beter melâmet olur
(Gönül ise elden giden aşkının arzusundan bir türlü vazgeçmiyor, ben nasihat ettikçe o daha beter rezil oluyor.)
Belâ budur ki alışdı belâlarunla gönül
Gamun da gelse bâ’is-i meserret olur
( Asıl belâ şu ki gönül belâlarınla alıştı.Şimdi gönüle gamın da gelse sevinç sebebi oluyor.)
Nedür bu tâli’ ile derdi Nef’î-i zârun
Ne şûhı sevse mülâyim dedükçe âfet olur
( Bu talihsiz ve zavallı Nef’î’nin çektiği dertler nedir? Hangi güzeli sevse ona yumuşak huylu ve uysal dedikçe bir afet kesiliyor.)
Gazel
Ağyâre nigâh etmediğin nâz sanırdım
Çok lutf imiş ol âşıka ben az sanırdım
Gamzen dili rüsvâ-yı cihân eyledi
Billâh ben ol âfeti hem-râz sanırdım
Seyr eylemesem âyînede aks-i cemâlin
Hüsn ile seni meh gibi mümtâz sanırdım
Ma'mûr idügin bilmez idim böyle harâbât
Mestâneleri hâne-ber-endâz sanırdım
Sihr etdiğini senden işitdim yine Nef'î
Yoksa sözünü hep senin i'câz sanırdım
AÇIKLAMA
Yabancıya bakmadığından ben nazlı sanırdım
Ama çok alakalıymış aşığa ben az sanırdım
Gülümsenle cihana beni rezil eyledin
Oysa ben seni en yakın arkadaşım sanırdım
Yüzünün aynadaki yansımsını görmesem
Güzellikde seni ay gibi seçkin sanırdım
Yapıcı olduğunu bilmezdim böyle harap olmuş
Sarhoşları seni ev yıkıcı sanırdım
Sihir yaptığı yeni senden işittim
Nef'i yoksa sözünü hep icaz* sanardım
*Mu'cize derecesinde düzgün ve icazlı söz söylemek. Benzerini yapmada herkesi acze düşürmek. Güzel söz söylemekte insanların muktedir olmadıkları derece.
Tarih: 2014-03-14 22:00:00 Kategori: Edebiyat
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Gazel Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Gazel Nedir
Gazelin kelime anlamı ahu, ceylan ve kuru yapraktır. Güzellikten, aşktan, onun yüzünden çekilen acılardan, şaraptan, eğlenceden söz eden Divan Edebiyatı nazım şeklidir. Türk Divan Edebiyatı'nda; çok yaygın olarak kullanılan bir nazım şeklidir. Hemen hemen aruz'un her kalıbıyla yazılır. Birinci beyit kendi arasında kafiyeli, diğer beyitlerin birinci mısraları serbest, ikinci mısraları birinci beyit ile kafiyelidir. Kafiye düzenini şematik olarak belirtmek gerekirse aa / ba / ca / da / ea / fa şeklinde ifade etmek mümkündür. Gazellerde beyitler arasında mana birliği olabileceği gibi, her beyit ayrı bir konuyu işlemiş de olabilir.Gazellerin Özellikleri
1 - Gazel divan edebiyatının en yaygın kullanılan nazım biçimidir.2 - Önceleri arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra ayrı bir biçim halinde gelişmiştir.
3 - Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında değişir. Daha fazla beyitten olaşan gazellere müyezzel ya da mutavvel gazel denilir.
4 - Gazelin ilk beyti "matla", son beyti ise "makta" adını alır.
5 - Matla beytinin dizeleri kendi aralarında uyaklıdır (musarra). Sonraki beyitlerin ilk dizeleri serbest ikinci dizeleri ilk beyitle uyaklı olur.
6 - Birden fazla mussarra beytin bulunduğu gazel "zü'l-metali", her beyti musarra olan gazel ise "müselsel" gazel adıyla bilinir.
7 - İlk beyitten sonraki beyte "hüsn-i matla" (ilk beyitten güzel olması gerekir).
8 - Son beyitten öncekine "hüsn-i makta" (son beyitten güzel olmalı gerekir).
9 - Gazelin en güzel beyti ise "beytü'l-gazel" ya da "şah beyit" adıyla anılır. Bunun yeri ya da sırası önemli değildir.
10 - Bazı gazellerin matlasını oluşturan dizelerden birinci ya da ikincisinin matlasının ikinci dizesi olarak yenilenmesine "redd'i-matla" denir.
11 - Şair mahlasını (şairin takma adı, ya da tanındığı ad) maktada ya da "hüsn-i" maktada söyler. bu durumda beyit ikinci bir adla "mahlas beyti" ya da "mahlashane" olarak anılır.
12 - Şairin mahlasını tevriyeli kullanmasına "hüsn-i tahallüs" de dize ortalarında uyak bulunan gazele musammat, sonu getirilmemiş ya da beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de "natamam" gazel denir.
13 - Başka şairlerin birkaç dize ekleyerek bend biçimine dönüştürdüğü gazellere "tahmis", "terbi" adı verilir.
14 - Bütün beyitlerinde aynı düşüncenin ele alındığı gazeller "yekahenk gazel" denir.
15 - Her beyti öncekinden ustalıklı biçimde söylenmiş gazeller de "yekavaz gazel" olarak adlandırılır.
16 - Gazeller konularına göre de çeşitli isimlerle tanımlanır. Aşka ilişkin acı, mutluluk gibi içli duyguların dile getirildiği gazeller "aşıkane", içki, yaşama boş verme, yaşamdan zevk alma gibi konularda yazılanlara "rindane" denir. Aşıkane gazellere en iyi örnek fuzûlî’nin gazelleri, rindane gazellere en iyi örnek ise bâkî’nin gazelleridir.
17 - Kadınları ve ten zevklerini konu edinen gazeller ise, örneğin nedîm’in gazelleri, "şuhane"denir.
18 - Öğretici nitelikli gazellere, örneğin nâbî’nin gazelleri, "hakimane gazel" denir.
19 - Gazeller eskiden bestelenerek okunurdu. Özelikle bestelenmek için yazılmış gazeller de vardır.
20 - Gazelleri makamla okuyan kişilere "gazelhan", gazel yazan usta şairlere ise "gazelsera" adı verilir.
21 - Gazel, türk müziğinde ise şiirin bir hanende tarafından doğaçtan seslendirilmesidir. Sesle taksim olarak da bilinir.
22- İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Gazelin kafiye düzeni (örgüsü) şöyledir; aa, ba, ca, da, ea, fa
23- Gazelin ilk beytine matla(doğuş yeri) denir.
24- Gazelin son beytine makta (bitiş, kesiliş yeri) denir.
25- Şairin isminin geçtiği beyte taç beyit denir.
26- Gazelin en güzel beytine beytü’l-gazel denir. Bu beyte Şah beyit de denir.
27- Gazelde genelde anlam bütünlüğü aranmaz, anlam beyitte tamamlanır.
28- Bir gazelin bütününde aynı konu işleniyorsa, böyle gazellere yek-ahenk gazel denir.
29- Bütün bir şiirin aynı söyleyiş güzelliğine sahip olduğu gazellere yek-âvâz gazel denir.
30- Divan edebiyatı şairleri bütün maharetlerini gazelde ortaya koyarlar. Büyük şair olmanın en büyük ölçütü gazellerdir.
31- Gazelde konu aşk, şarap, güzellik ve aşkın ıstırabıdır.
32- Bazı gazellerin matladan sonra gelen beyitlerinde mısralar ortalarından bölünebilir. Bu durumda gazele iç kafiye hakimdir. Böyle gazellere musammat gazel denir.
33- Aruz vezniyle yazılır.
34- Fuzûlî, Bâkî, Nedim, Şeyh Galip, Taşlıcalı Yahya Bey vb. gazelin önemli isimleridir.
35- Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir. ama genelde bu sayı 5, 7, 9 beyittir.
Gazel Örnekleri
Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mıFelekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan
Niçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı
Gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı
Şeb-î hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım
Uyârır halkı efgaanım karâ bahtım uyanmaz mı
Gül’î ruhsârına karşû gözümden kanlu âkar sû
Habîbım fasl-ı güldür bû akar sûlar bulanmaz mı
Değildim ben sanâ mâil sen etdin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gaafil senî görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bû ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Fuzuli
Gazel
Ne tende cân ile sensiz ümîd-i sıhhât olur
Ne cân bedende gâm-ı firkatûnle rahat olur
( Vücudumda sensiz ne can ve
Ne çâre var ki firâkunla eglenem bir dem
Ne tâli’üm meded eyler visâle fırsat olur
( Ne senin ayrılığın yüzünden bir an oturup kalmanın çaresi var ne de talihim yardım eder de sana kavuşma fırsatı bulabilirim.)
Ne şeb ki kûyuna yüz sürmesem o şeb ölürüm
Ne gün ki kâmetüni görmesem kıyâmet olur
(Hangi gece bulunduğun yerlere yüzümü sürmesem o gece ölürüm. Hangi günde selvi boyunu görmesem benim için kıyamet olur.)
Dil ise gitdi kesülmez hevâ-yı aşkundan
Nasîhat eyledüğümce beter melâmet olur
(Gönül ise elden giden aşkının arzusundan bir türlü vazgeçmiyor, ben nasihat ettikçe o daha beter rezil oluyor.)
Belâ budur ki alışdı belâlarunla gönül
Gamun da gelse bâ’is-i meserret olur
( Asıl belâ şu ki gönül belâlarınla alıştı.Şimdi gönüle gamın da gelse sevinç sebebi oluyor.)
Nedür bu tâli’ ile derdi Nef’î-i zârun
Ne şûhı sevse mülâyim dedükçe âfet olur
( Bu talihsiz ve zavallı Nef’î’nin çektiği dertler nedir? Hangi güzeli sevse ona yumuşak huylu ve uysal dedikçe bir afet kesiliyor.)
Gazel
Ağyâre nigâh etmediğin nâz sanırdım
Çok lutf imiş ol âşıka ben az sanırdım
Gamzen dili rüsvâ-yı cihân eyledi
Billâh ben ol âfeti hem-râz sanırdım
Seyr eylemesem âyînede aks-i cemâlin
Hüsn ile seni meh gibi mümtâz sanırdım
Ma'mûr idügin bilmez idim böyle harâbât
Mestâneleri hâne-ber-endâz sanırdım
Sihr etdiğini senden işitdim yine Nef'î
Yoksa sözünü hep senin i'câz sanırdım
AÇIKLAMA
Yabancıya bakmadığından ben nazlı sanırdım
Ama çok alakalıymış aşığa ben az sanırdım
Gülümsenle cihana beni rezil eyledin
Oysa ben seni en yakın arkadaşım sanırdım
Yüzünün aynadaki yansımsını görmesem
Güzellikde seni ay gibi seçkin sanırdım
Yapıcı olduğunu bilmezdim böyle harap olmuş
Sarhoşları seni ev yıkıcı sanırdım
Sihir yaptığı yeni senden işittim
Nef'i yoksa sözünü hep icaz* sanardım
*Mu'cize derecesinde düzgün ve icazlı söz söylemek. Benzerini yapmada herkesi acze düşürmek. Güzel söz söylemekte insanların muktedir olmadıkları derece.
Tarih: 2014-03-14 22:00:00 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx